
MADDENİN TANECİKLİ YAPISI
<!--[if !supportLists]-->A. <!--[endif]-->MADDENİN YAPI TAŞLARI: ATOMLAR
<!--[if !supportLists]-->B. <!--[endif]-->ELEMENTLER, BİLEŞİKLER, MOLEKÜLLER
<!--[if !supportLists]-->C. <!--[endif]-->FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİMLER
<!--[if !supportLists]-->D. <!--[endif]-->MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI
<!--[if !supportLists]-->A. <!--[endif]-->MADDENİN YAPITAŞLARI
A T O M L A R
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Kütlesi olan ve boşlukta yer kaplayan her varlığa madde denir.
Dünyadaki canlı ve cansız bütün varlıklar maddedir.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Maddeyi duyu organlarımızla tanır ve değerlendiririz.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Doğadaki maddeler KATI-SIVI VE GAZ olmak üzere üç Fiziksel halde bulunur.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Maddeyi oluşturan tanecikler arasındaki boşluk miktarı, maddenin fiziksel haline göre değişir.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Maddelerin sıkışabilme özelliği tanecikler arasındaki boşluk miktarına bağlıdır.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Gaz halindeki maddelerin tanecikleri arasındaki boşluk miktarı oldukça fazladır. Bu nedenle gaz halindeki maddeleri sıkıştırdığımızda, tanecikleri arasındaki boşluğu azaltmış oluruz.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Katı ve sıvı haldeki maddelerin tanecikleri arasındaki boşluk fazla olmadığından kolaylıkla sıkıştırılamazlar. Ancak sünger, pamuk ve yün gibi katı maddelerin arasında hava bulunmasından dolayı sıkıştırılabilirler.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Maddelerin sıkışabilme özelliğinden günlük hayatımızda pek çok alanda yararlanırız.
Örneğin; yangın söndürücüleri, mutfak tüpleri, deodorantlar, araba ve bisiklet lastikleri, toplar sıkıştırılmış hava içerir.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Katı ve sıvı maddelerde taneciklerden oluşmuştur.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Katı ve sıvı maddeleri oluşturan birimler arasındaki uzaklıklar gaz hale göre oldukça azdır. Bu nedenle katı ve sıvılar sıkıştırılamaz kabul edilir.
Özet olarak;
<!--[if !supportLists]--> · <!--[endif]-->Bütün maddeler daha küçük taneciklerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
<!--[if !supportLists]--> · <!--[endif]-->Bütün maddelerin tanecikleri arasında boşluklar bulunur.
<!--[if !supportLists]--> · <!--[endif]-->Bir maddenin katı halinin tanecikleri arasındaki uzaklık en az,gaz halinin tanecikleri arasındaki uzaklık ise en fazladır.
MADDE NEREYE KADAR BÖLÜNEBİLİR?
Bütün maddeler atom denilen gözle görülemeyecek kadar küçük parçaların bir araya gelmesiyle oluşur. Atom ancak elektron mikroskobuyla görülebilir.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Atom kelimesi Yunanca bölünemeyen anlamına gelir. Günümüzde atomdan küçük parçacıkların bulunduğu bilinmesine karşılık bu terim halen kullanılmaktadır.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Atomlar küresel yapıya sahiptir.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Her maddenin atomu diğerlerinden farklıdır.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Canlının en küçük yapı birimi olan hücreler trilyonca atomun bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
<!--[if !supportLists]-->> <!--[endif]-->Atomu parçalamak için çok yüksek enerji gerekir ve atomun parçalanmasıyla çok yüksek enerji açığa çıkar.
ATOMUN TARİHTE YOLCULUĞU;
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->MÖ 5 yüzyılda Demokritos, Epikür ve çağdaşları olan birçok bilim adamı maddenin sonsuza kadar bölünemeyeceğini savunuyordu. Demokritos bütün maddelerin yapı taşının aynı olduğunu öne sürdü.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->Aristo maddelerin temelde 4 elementten oluştuğunu düşünüyordu. Bu dört elementin hava, toprak, ateş, su olduğunu söyledi. Aristo, dönemin en etkili düşünürü olduğu için maddenin yapı taşları ile ilgili öne sürdüğü bu fikirler çok uzun süre hiç tartışılmadan doğru kabul edildi.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->19.yüzyılın başlarında İngiliz bilim adamı John Dalton maddelerin küresel atomlardan oluştuğunu söyledi. Bu şekilde yüzyıllarca unutulan atom fikri tekrar gündeme geldi. Dalton atomun bölünemeyeceğini savundu.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->J.J. Thomson, atomun yapısı ve atomun içeriğindeki parçacıklar ile ilgili çalışmalar yürüttü ve kendi adıyla anılan bir atom modeli geliştirdi.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->E.Rutherford, atomla ilgili yaptığı deneysel çalışmalarla atomun içeriği ile ilgili pek çok konuyu aydınlattı.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->Madam Curie, eşiyle birlikte Polonyum ve Radyum elementlerini keşfetti.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->1971 yılında atomun parçalanabileceği ispatlandı.
<!--[if !supportLists]-->v <!--[endif]-->1988’de gelişmiş elektron mikroskobu ile atom yüzeyine ait ilk görüntüler elde edildi.
Atomla ilgili bugün sahip olduğumuz bilgiler ve fikirler yüzyıllar boyu yapılan bu